İKİNCİ ACİLCİLER: İFADE – GİRİŞ
Ömer (Suriye’deki adıyla Öner) Ödemiş’in ifadesini bugün yazılı metin ile sitenin ayarları arasında ortaya çıkan format sorunu nedeniyle yayınlayamıyoruz. Sorunu bir-iki gün içinde çözeriz. Çözemez isek, ifadenin önemli bölümlerini –yaklaşık yüzde 75’i– yeniden yazıp yayınlarız. Acilciler adını kullanan bu çapulcu örgütlenmesi, Ömer Ödemiş’in ifadesinde gayet güzel anlatılıyor. Bu nedenle de zahmete değer...
Gerek Mehmet Yavuz’un gerekse de Ömer Ödemiş’in ifadelerinin başlangıcında ve sonunda standart ifadeler yer alıyor. Önce “Susma hakkını kullanmak istiyor musun?..” diye soruluyor. Her iki şüpheli (ifade tutanağının başlığı böyle) de bu hakkı kullanmayacaklarını söylüyorlar ve avukatlarının da yanlarında hazır bulunmasıyla ifade vereceklerini söylüyorlar.
Yani, herhangi bir zorlama yok, isterlerse susabilirler de, ama şüpheliler “konuşacağız” diyorlar. Her iki ifadenin sonunda da “İfademi herhangi bir baskı, cebir ve şiddet altında kalmaksızın kendi hür ifademle verdim dedi” notu yer alıyor. En altta da ifadeyi alan komiser yardımcısının, ifadeyi yazan polis memurunun, avukatın ve ifadeyi verenin imzaları yer alıyor. Yani bu arkadaşlar hür iradeleriyle ifade verdiklerini kabul ediyorlar. Zaten polis sorgusundan sonra da tersi yönde bir iddiaları olmadı.
Şimdi Mehmet Yavuz’a soralım: İfadenin yayınlanması üzerine neden panikledin? “Şikâyet edeceğim, ifadeler gizlidir!..” filan gibi laflar ettin. Şikâyet ettin mi bari? Muhbir dediğin kişiyi yakalayabildin mi bari?
Hiç birisini yapamadın. Soruşturma bitmiş, iddianame hazırlanmış, yani davanın üzerindeki gizlilik konusu kalkmış. Artık her şey açıktır. Peki sen neden bu kadar telaşlandın? Yıllarca, komisyoncu genel sekreterin Mihrac Ural ile birlikte “Engin şöyle ifade verdi, böyle verdi!..” diye konuşmadın mı?
Sen, eskiden bulunmayan susma hakkını kullanmıyorsun ve yine eskiden bulunmayan avukat hakkını kullanarak avukatının yanında ifadeni veriyorsun. Bu ifadenin herkesçe bilinmesinde ne gibi bir mahzur var?
Mahzur var tabii, çünkü sen ifadende DYP üyesi olduğunu, 2006-2007 yıllarında Mersin İl Başkanı Yardımcısı ve milletvekili aday adayı olduğunu söylüyorsun. Bunun bilinmesini istemiyorsun! Arkasından Mehmet Ağar ile olan özel ilişkini anlatıyorsun.
Ömer Ödemiş ise kendi iradesiyle 14 sayfa döktürmüş. Bunlara itirafçı bile denmez. İtirafçı kişiler Mehmet Yavuz’dan daha iyidir. Şemsi Özkan’ın gözünü seveyim. Adam açık, ne olduğu baştan beri belli. Mehmet Yavuz ise devrimci bir Ağar işbirlikçisi. Devrimci bir DYP’li. Bundan itirafçı bile olmaz…
Yıllarca 30 küsur yıl öncesinin polis ifadeleri üzerine laf et, sonra da kendi iradenle verdiğin yepyeni ifaden yayınlanınca feryat et. Bunlar budur işte. Mihrac Ural kendisine benzeyenleri bulmuş. Başkasını bulabilseydi şaşardım zaten...
22 Eylül 2011