HASAN BALCI VE MUHABARAT


Önemli bir adım daha attık ve Acilciler adını doğrudan kullanarak ya da bu isimle bir şekilde ilişkilenerek ülkemiz devrimci hareketine sızmaya çalışan Muhabarat’ın bir elemanını daha açığa çıkardık: Hasan Balcı... Aynı isme sahip olan başka insanlarla karışmaması için açık olarak belirteyim: İstanbul’da bulunan ve eskiden TKP-B ile ilişkisi olan Hasan Balcı... 

Bir süreden beri kuşkulanıyorduk ve emin olmadan konuşmak istemedik. Birisine, “sen Muhabaratsın” demek ciddi bir iddiadır ve altının dolu olması gerekir. Altı doldu ve açıklamanın da zamanı geldi. Önce benim sitedeki son yazılarım arasında yer alan “Örgüt var mı, var, ama hangisi var?” yazısını okuyun. Bunun ardından yazılan “Dayanışma gecesi ve...” yazısını da okuyun. Bu yazı Hasan Balcı’nın Muhabaratlığını haber veriyordu. 

Kolaylık olsun diye, ilk yazıdan, “Örgüt var mı, var, ama hangisi var?” yazısından önemli pasajı aşağıya aktarıyorum: 

“Bunlar o kadar komik ve devrimcilikten uzak insanlar ki, isimlerini ve gerçek işlevlerini açık olarak yazınca, “kendilerini ihbar ettiğimizi” söylediler. Eğer böyle yapmak ihbar etmek ise, evet ediyorum ve bundan sonra da edeceğim. Muhabarat’ı gizlemek, Muhabarat’ı dolaylı da olsa savunmak benim işim değildir. Muhabaratçılar, bu örgütün faaliyetlerinin deşifre edilmesinden doğal olarak rahatsız olurlar. Bu onların sorunudur, beni hiç ilgilendirmez. Hele de bu Muhabaratçılar, Acilciler adını kullanarak devrimci hareket içine girmek istiyorlarsa, bunları teşhir etmek devrimci bir görevdir.”

Uzun zamandır sitedeki yazılarımı izleyen arkadaşlar, üstteki yazıda bir gariplik olduğunu sezecektir. Normal ifademden daha farklı bir ifade var bu yazıda, bazı şeyleri özellikle vurguluyorum.

Ve beklediğim oldu: Hasan Balcı, armut misali düştü. Beklediğim tepkiyi gösterdi. Kendi ağzıyla Muhabaratlığını itiraf etti.

Önce yukarıda siyah harflerle yazılı yazıyı özetleyeyim. Söylenen şudur: Muhabarat’ı teşhir ederiz. Mihrac Ural yıllardan beri bu çabalarla ilgili olarak, “bizi ihbar ediyorlar” der. Eğer Muhabarat’ın devrimci harekete sızmasını engellemek ihbar etmek ise, evet bunu yaptım ve yapmayı da sürdüreceğim.

Muhabarat’ın teşhir edilmesinden, deşifre edilmesinden, Muhabarat elemanlarının açık edilmesinden kim rahatsız olur? Devrimci olan rahatsız olmaz, tersine durumu dikkatle izler ve Muhabarat elemanlarını öğrenir. Muhabarat elemanları ise bu teşhirden –doğal olarak– rahatsız olurlar. Türkiye için MİT ne ise Suriye için de Muhabarat odur. İkisi de devletin gizli istihbarat servisidir. Bu servisin faaliyetlerini, elemanlarını deşifre etmek, onlara vurulacak en büyük darbedir. Bu nedenle, Mihrac Ural, yıllardan beri beni ihbarcılıkla suçlar. Neyi ihbar ediyormuşum? Muhabarat’ı... Muhabarat’ın Acilciler adını kullanarak ülkemiz devrimci hareketine sızma çabasını deşifre ediyormuşum, açığa çıkarıyormuşum. 

Bunu severek yapıyorum, devrimci görev olarak yapıyorum ve yapmaya da devam edeceğim. Mihrac Ural’ın Muhabarat ile olan içli dışlı ilişkisi bilindiği için, kendisinin tepki göstermesini normal karşılıyordum. Bir Muhabarat elemanının Muhabarat’ın Acilciler adını kullanarak bu ülkede gösterdiği faaliyetin deşifre edilmesinden huzursuz olması ve değişik suçlamalarla bunu engellemeye çalışması –ve başaramaması– normaldir.

Peki, aynı rahatsızlığı bir başkası gösterirse ve üstelik de sizi yukarıda kalın harflerle yazılan bölüme dayanarak ihbarcılıkla suçlarsa bu ne demektir? Bu kişinin Muhabarat elemanı olduğunu söylemek hiç abartılı olmaz. Muhabarat faaliyetlerinin, elemanlarının deşifre edilmesi seni neden rahatsız ediyor? Üstelik de herhangi bir faaliyeti değil, Acilciler’in adını kullanarak devrimci harekete sızma çabasının deşifre edilmesi bir insanı neden rahatsız eder? Muhabarat’tır da onun için rahatsız eder. Bunun başka bir açıklaması yoktur.

Aşağıda beni daha fazla uğraştırmadan hazırladığım yere armut misali düşen Hasan Balcı’nın bugün yazdığı ve sağolsun bana da ileterek beni aramak zahmetinden kurtardığı yazısından bir bölüm aktarıyorum: 

“Aşağıda hiçbir satırını kesmediğim engin erkiner sitesinde yayınlanan bu yazının bir itiraf olduğunu hatta bir adım ileri giderek kendi ağızı ile ben muhbirim dediği yazıyı bir kenarda saklayın. Bu yazı devletin ağızıdır devletin ağız ve argümanları ile yazılmış bir yazı olduğunu şimdi değil sırası geldiğinde 6 sayfalık devlet belgesi ile kanıtlayacağım. Az bekleyin.. Bu yazıyı sakın unutmayın. Bu  yazı ve dava sonunda iliştireceğim belge bunun kanıtı olacak ve göreceksiniz ki satırı satırına iddianame  bekleyin göreceksiniz. Şükürler olsun ki kurulan bu tezgahın satırı satırına farkındayız ve kurulan kumpas bir mili mikron dahil şaşmamıştır. bu kumpası teşhir eden ben ve mehmete nasıl saldırıldığı da gayet açıktır. birimiz ergenekoncu birimiz tacizci ,serseri , lumpen haaaa oralar neresi ise sürekli def ediliyormuşuz. Bu çok ilginç Aklı olan bu tarihsel itirafı belge niyetine saklar. Ben muhbirim dediği yazının muhbirlik belgesini üstelik devlet menşeeli belgesini koyacağız az biraz bekleyin.”

Aslanım benim, yani bu kadar açık yazılır. Hasan Balcı, Muhabarat’ın teşhirine muhbirlik diyor. Daha da öteye gidiyor, kendisine ve Mehmet’e saldırıldığından söz ediyor. Kim bu Mehmet? Mehmet Yavuz... DYP üyesi, 2006-2007’de DYP Mersin İl Başkan Yardımcısı, bu partinin milletvekili aday adayı Mehmet Yavuz... Mehmet Ağar’dan aldığı belge ile Emniyet Genel Müdürlüğü arşivine girdiğini açıklayan Mehmet Yavuz... 

İlişki tabak gibi ortaya çıktı... Hasan Balcı, aylardan beri Mehmet Yavuz’un DYP üyeliğine kılıf bulmaya çalışır. Herkese devrimcilik öğretmeye kalkan Hasan Balcı, Mehmet Yavuz’un Mehmet Ağar ile ilişkisine tek kelime söylemez, söyleyemez... Burada garip bir durum yok aslında. İnsan meslektaşını korur, öyle değil mi? Hasan Balcı’nın yaptığı da budur.

Hasan Balcı, eski Acilciler dışında deşifre edilen ilk Muhabarat elemanı olmak özelliğine sahiptir. Bunun dışında başka ilişkileri de var mıdır? Var gibi görünüyor. DYP üyesi ve Mehmet Ağar’ın yakın elemanı Mehmet Yavuz’u savunacak duruma geldiyseniz, sizin başka ilişkileriniz de var demektir. Benim için ne söyledikleri önemli değil, yıllardan beri bu türlü namelere alışığım. Ellerinden geleni ardlarına koymasınlar... 

Mihrac Ural – Muhabarat - Hasan Balcı - Mehmet Yavuz - Mehmet Ağar... İlişkinin bir yerine Ergenekon da ekleyebilirsiniz. Acemi Ergenekoncu bunlar. Aman iyi ki öyleler, bir yazı yazdık, armut gibi düştüler. Teşekkürler Hasan Balcı... 

Bitmedi, sürecek... 


23 Ocak 2012