ACİLCİLER VE MUKAVEME-İ SURİYE


Bir hafta önce basında ve bazı televizyon kanallarında şöyle bir haber vardı: dört kentte 11 Acilci gözaltına alındı. Neden olarak da bu kişilerin Lazkiye’deki Muhabaratçı ile bağlantıda olmaları gösteriliyordu.

Bu 11 kişiden beş tanesi sonraki günlerde tutuklandı.

Basında bu konuda başka haber ya da yorum çıkmadı.

Gözaltı ve tutuklamalar anlaşıldığı kadarıyla Reyhanlı katliamından sonraki tutuklamaların devamı durumunda. Reyhanlı iddianamesinin hazır olduğu gazetelerde yer almış ve yayınlanan bölüme de sayfalarımızda yer vermiştik.

Acilciler olarak bilinen örgütün 1988 yılından beri bulunmadığını bu sitede beş yıldan fazla zamandır sürekli belirtiyoruz.

Lazkiyeli Muhabaratçıya göre ise böyle bir örgüt vardı…

Sürekli olarak Acilciler adına basın açıklamaları yapıyordu. Ardından bir bölüm yandaş kişi “Biz Acilciler” diye bir açıklama yapmış, bunun üzerine gözaltına alınmışlardı. Bu tipler halen Adana’da yargılanıyorlar.

Açıklamalar devam etti: Acilciler 2010 1 Mayıs’ına Antakya’da katıldılar…
Hatay halkı, Acilciler adına, Suriye’den gelen mültecilere karşı harekete geçmeye çağrıldı.

Reyhanlı katliamından kısa süre önce ise, yine Acilciler adına bir açıklama yapılarak, örgütün Hatay’da eylem yapacağı duyurulmuştu.

Biz ise sürekli olarak aksini söylüyorduk: böyle bir örgüt yıllardan beri yoktur. Acilciler adını kullananlar Muhabarat Acilcileridir. Amaçları, bu ismi kullanarak Muhabarat adına devrimci hareket içinde örgütlenmektir.

Bu amaçla merkezi bir dergi çıkarmaya karar vermişler, Ankara’da bürosunu bile tutmuşlar, ama niyetlerini deşifre edince vazgeçmişlerdi.

Sonra Reyhanlı katliamı oldu ve 52 kişi hayatını kaybetti.

Yıllardan beri Acilciler adına açıklamalar yapan, eylem çağrılarında bulunan zat, “Acilciler 20 yıldır yoktur” deyiverdi!

Reyhanlı katliamından sonra parmaklar onu gösteriyordu, panikledi ve yapılan bunca açıklama ve eylem çağrısını sanki kimse hatırlamayacakmış gibi, “Acilciler 20 yıldır yoktur” deyiverdi.

Acilciler olarak bilinen örgüt 25 yıldır bulunmuyor.

Peki bunca yıl kimin adına ve kime hizmet ederek böyle bir örgütün var olduğunu savundun?

Nedeni belli: Acilciler adını kullanarak devrimci hareket içinde Muhabarat örgütlenmesi yapmak amaçlanıyordu.

Büyük iş yapmışız ve açıkçası Reyhanlı katliamından sonra yapılan işin büyüklüğünü daha iyi anladım.

Eğer devrimci hareket bir şekilde Reyhanlı katliamına karıştırılabilseydi, ismi şöyle ya da böyle bu katliama bulaştırılabilseydi, yıllarca AKP’li basının dilinden kurtulmak mümkün olmazdı. Bunun ağır sonuçları olurdu.

Lazkiyeli Muhabaratı öyle bir deşifre etmişiz ki, kimse kalkıp da bu zat ile devrimci hareket arasında ilişki kurmaya yeltenmedi.

Yine de mevcut durumun eskisi kadar olmasa bile bizi rahatsız ettiğini belirtmek gerekir.
25 yıl önce varlığı sona ermiş bir örgütün adını kirli amaçları için kullanan tipten kurtulduk. Reyhanlı katliamında parmaklar kendisini gösterince öyle bir panikledi ki, “20 yıldır yalan söylüyordum” anlamına gelen “bu örgüt 20 yıldır yoktur” demek zorunda kaldı.

Bu tip tarihimizden zaten dışlanmış durumdaydı, ondan kurtulmuştuk ama basının bir bölümünden halen kurtulamadık.

Muhabirler, yazarlar ve televizyon yorucuları arasında Acilciler adlı bir örgütün bulunmadığını, Lazkiye’deki Muhabaratçının da bu örgütle ilgisi bulunmadığını bilmeyen bulunmuyor. Buna rağmen “şu kadar Acilci gözaltına alındı” diyerek bu örgütün adını kullanıyorlar.

Gözaltına alınanlar ve tutuklananlar kimlerdir, bilmiyoruz, aralarında eski örgüt üyeleri de olabilir, ama bundan ne çıkar?

Devrimci hareketin birçok örgütünde çok sayıda insan ya köşesine çekildi ya da saf değiştirdi. Saf değiştirmek ya da köşesine çekilmek eski Acilciler’e has bir özellik değil… Ortalık bu tür insanlarla dolu…

30 yıl önce devrimci, sosyalist olmak, bugün de böyle olmayı gerektirmiyor.

30 yıl öncesi bugün için kıstas alınamaz.

Bunlar bilinen şeyler, tekrarlamaya bile gerek yok aslında…

Acilciler değil, Mukaveme-i Suriye denmesi gerekiyor.

Suriye’deki iç savaşta hükümetin yanında ve karşısında yer alan çok sayıda çete bulunuyor. Lazkiyeli Muhabaratçının örgütü olan Mukaveme-i Suriye ile Acilciler’in tarihinin herhangi bir ilgisi bulunmuyor. İçinde birkaç eski Acilcinin bulunması herhangi bir anlam taşımaz. Bazı mafya çeteleri içinde de eski devrimcilerden bulabilirsiniz. 30-35 yıl önce devrimci olmaları bugün de öyle oldukları anlamına gelmiyor.

Bunun açık bir örneğini de bu sitede yine yayınlamıştık:

“Biz Acilciler” adlı açıklamanın imzacıları arasında bulunan Mehmet Yavuz, avukatının da hazır bulunduğu polisteki ifadesinde, “DYP üyesi olduğunu, bu partinin Mersin İl Başkan Yardımcılığı” yaptığını açıklayacaktı. Öylesine paniklemişti ki, ardından da Mehmet Ağar ile olan yakın ilişkisinden söz edecekti.

Bunları bu sitede yayınlamıştık.

Bu kişiyi tanımıyorum, eskiden Acilci olmuş olabilir ama köprülerin altından sular değil seller akmış ve kişi DYP’li olmuş!

Bu tür kişilerin Acilciler adını ne niyetle kullanmış oldukları bellidir.

Mukaveme-i Suriye’nin tabii ki Türkiye örgütlenmesi de vardır. Muhabarat ile içli dışlı olan bu çetenin Hatay ve başka illerde mutlaka uzantıları mevcuttur. Konunun bu tarafı bizi ilgilendirmiyor.

Bu tiplerin niyetlerini açığa çıkardık, Acilciler adı kullanılarak yapılan kirli işlerin, casusluğun ve katliamın devrimci harekete bulaşmasını engelledik. Gerisi bizi ilgilendirmiyor.

Acilciler adı onunla ilgisi bulunmayan kişiler için kullanılmasaydı böyle bir yazının yazılmasının gereği de kalmazdı.


12 Aralık 2013


*