“İnanılır gibi değil” diye başlayacağım ve yanlış bir başlangıç yapmış olacağım. Mihrac Ural ihbarcılıkta sınır tanımıyor. İsimler içeren bir liste yayınlıyor. Efendim bunlar Acilciler imiş ve Mihrac Ural’ı destekliyorlarmış!..
İsimleri yayınlanan kişilerin çoğunun bu listeden haberi yok. Kendilerine sorulmamış bile. Listede ismi bulunanlardan bir tanesi olayı tesadüfen öğreniyor ve isminin hemen listeden çıkarılmasını istiyor. Mihrac Ural bakıyor ki pabuç pahalı, listenin tümünü kaldırıyor. Efendim “güvenlik gerekçesi” ileymiş. Bu uydurma listeyi yayınlarken güvenlik gerekçesi yok muydu?
Mihrac Ural bunu nereden öğrenmiş derseniz, bizi taklit ediyor. Ama beceremiyor. Bu sitede değişik isimlerin yer aldığı çağrılar yapıldı. Mesela, Gökhan Sami’nin mezarının nerede olduğu soruldu. Yazının altında imzası yer alan her isme fikri soruldu ve kişinin onayıyla ismi yazıldı. Bazı arkadaşlar sorulmasını bile beklemeden isimlerinin listeye eklenmesini istediler. Burada söz konusu olan güvenlikten öteye insana saygının basit bir kuralından ibarettir. Herhangi bir listeye isimleri dahil edilen insanların bunu onaylamış olmaları gerekir.
32 yıllık yalan başlıklı yazıda açıklamaya çalıştım. Mihrac Ural’ın son 40 yılının 32’si, yani yüzde 80’i, büyük bir yalan üzerine kuruludur. 10 Mart 1978’de yakalandığında polisle ifadesinin düzenlenmesi karşılığında anlaşmış ve Nebil Rahuma’nın da içinde bulunduğu değişik illerdeki yoldaşları yakalatmıştır. Mihrac Ural, 10 Mart 1978’de başlayan örgütümüze karşı ülke çapındaki operasyonun önde gelen failidir.
Hal böyle iken, 32 yıl boyunca yalan ve çarpıtmanın arkasına sığınmış, bedeninde hiçbir yara bere işkence izi bulunmamasına karşın, “üç hafta işkence gördüğü” yalanı arkasına sığınmıştır. İbrahim Yalçın, 1987 yılına ait Mihrac Ural’ın el yazısıyla yazılmış belgeyi açıkladı. Mihrac Ural, bu belgede, kendi el yazısıyla, örgütte kendisine muhalif isimlerin de bulunduğu insanları, “polisi şaşırtacağız” gibi komik bir gerekçeye sığınarak polise ihbar ediyor. Bu adamdan her şey beklenir, öyle değil mi?
Yapayalnız kaldı. Aklı başında tek kişi bunun yanında bulunmuyor. Bir insanın adının Mihrac Ural ile birlikte anılması, o kişi için tam bir rezilliktir. Birkaç piyonu ve birkaç akrabası dışında kimsesi bulunmuyor. Bu nedenle de kendisini fazla imiş gibi göstermek için her yola başvuruyor. Hayatı boyunca THKP-C ile bile ilgisi olmamış insanları Acilci ilan ediyor. Yapar, bu karakterden her şey beklenir...
Kendisine ilgisiz bir konuda bir şey yazarsınız, “kadim dostum filanca böyle yazmış” diye yazılanı yayınlar. Bir şey istersiniz, çarpıtarak yansıtır. Bunlar normal şeyler. Hayatı büyük bir yalan üzerine kurulmuş bir kişiden doğruluk mu bekliyorsunuz?..
Doğrusu siz de çok safsınız, başka ne denilebilir!..
27 Aralık 2009