İbrahim Yalçın’ın yazdıklarında beni şaşırtan, o yıllarda Cephe adlı derginin 50 tane basılması oldu. Doğrusu bu kadarı hiç aklıma gelmemişti. Demek dergi örgütteki birkaç militan için çıkıyormuş.
Bunun bir miktarı da mutlaka oradaki başka örgütlere veriliyordu.
Geriye kalan satılsa ne olur, dağıtılsa ne olur!
Dergi çıkarıyor görünmek için, 50 basılan dergi yayınlamak...
İnsan da “Cephe’nin bilmem kaçıncı sayısı çıktı” diye okuyunca, bir şey oluyor zannediyor. Hepsi hepsi 50 taneymiş. 1980’li yılların sonlarında dergiler fazla sayıda basılırdı.
Türkiye’de gizli olarak basılan ve dağıtılan Komünist, Birlik Yolu ve Denge Kurdistan’ın toplam 700-800 tane basıldıklarını biliyorum. Bir tanesini çok kişi okuyor, cezaevlerine bile sokuluyordu.
Bunlar ayrıca Avrupa ülkelerine mikro film olarak geliyor ve burada ek olarak çoğaltılıyorlardı. Her birinden 500 adet basılıyordu.
Avrupa’da yayınlanan Avrupa’da Emek’in basım sayısı başlangıçta 1500 idi, daha sonra 800’e geriledi. Yazın derseniz, o yıllarda 700 tane basılıyordu. 1992-2003 yılları arasında hem Türkiye’de hem Avrupa’da yayınlandığı yıllarda baskı sayısı 2000’e kadar çıkmıştı. Şu andaki sayımız 500 civarında...
Bir örnek vereyim, Köln garındaki gazetecide dergi satılıyor. Her sayısının satışı 50-60 arasında değişiyor. İnsanlar dergiyi para verip alıyorlar.
Yazın artık Antakya’ya bile ulaşıyor. Gelen birkaç mektupta derginin beğenildiği ifade ediliyor. Günün birinde dergi 50 tane satmaya başlarsa, bu rakama kadar inmeden çok önce dergiyi kapatırız.
26 yıldır bu dergiyle bir şeyler yapmaya çalıştık. Maskaralık yapmaya çalışmadık!
Daha neler duyacağız bakalım. 50 tane çıkan örgüt dergisi!..
