Mutlaka başka örnekler de vardır. Zavallı adam!
Örgütten yürüttüğü paralarla rahat içinde yaşıyor. Çapı yok ki bir şey üretsin. Ne yapacak? Sabah akşam internette dolaşacak. Acaba nerede Engin'in aleyhine bir şey yazabilirim diye çırpınıp duracak.
Dünkü yazısını görmeyebilirdim de! Hiç dert değil...
1,5 yıldır uğraşıyor. Aleyhime bilip bilmediği herkese yazılar gönderiyor.
Sonuç, sıfır!..
Ne oldu?
Devrimci katili, Suriye ajanı olarak tanındı ve aklı başında herkes ondan uzaklaştı.
Bana bir şey olmaz, kafanızı yormayın. Aylar önce de söylemiştim. Önemli olan, hayatın kendisidir. Orada varsan, varsındır. Hayatın içinde olmayan, internet ile hiçbir şey olamaz.
Üreten bir insanım. Bu da sürekli çalışmayı gerektiriyor. Mihrac Ural’ı kovalamaktan daha önemli işlerim var. Hergün saatlerce internetle uğraşırsam üretim yapamam.
Kendisi haberim olmadığı yerlerde aleyhime yazılar yazabilir. Yazsın...
Bir marifeti olsaydı şimdiye kadar çoktan bir şey becermesi gerekirdi.
Kendi kendine oynasın, yoksa benim bilmem kaç yüz sitede Mihrac Ural kovalayacak ne zamanım var, ne de niyetim. Dünkü gibi rastlarsam yine fena yaparım. Bunun dışında cehenneme kadar yolu var...
Eskiden de söylemiştim. Türkiye devrimci hareketi şöyledir böyledir ama aptal değildir. Kimin ne olduğunu bilir.
Aylardır böyle olduğunu yeterince gördük.
İnternette istediğini yazsın, herkes Mihrac'ı da bilir, beni de bilir. Gerisi çok da önemli değildir...
16 Temmuz 2009