Bir teori olayları açıklayabildiği oranda gerçeğe yaklaşır. Bir dizi olay vardır. Bunlardan hareketle bir teori kurarsınız. Bu teori o alaylar dizisini açıklayabiliyorsa, doğru demektir. Zaman içinde ek bilgiler ortaya çıktığı oranda teorinin eksiklerini de tamamlarsınız.
“Mihrac Ural polisle anlaşarak, düzmece bir polis ifadesi hazırlanmasını sağlamıştır” dediğimizde, başlangıçta buna inanan az oldu. Ne ki, olaylar ortada. “Mihrac Ural polisle anlaşmıştır” saptaması bütün olayları açıklıyordu.
Ardından ek bilgiler geldi. Herifin polis ifadesi “kaybolmuş”. Gördüğün işkenceyi anlat, diyoruz, şehir cereyanıyla yapılan elektrik işkencesi anlatıyor. Ve son olarak, Mihrac Ural ile İstanbul’da Adliye’den Sağmalcılar Cezaevi’ne giden kişi, “Mihrac Ural gayet normal durumdaydı...” diyor. Yani yıllardır iddia ettiği gibi ağır işkence görmüş, her tarafı parçalanmış falan değildi...
Mihrac Ural, neden kendisinin Antakya’ya götürülmediğini de açıklayamıyor. Öteki bilgileri saymayayım. Mihrac Ural Muhabarat’tır dedik. Bu saptamayı baştan beri yapıyorduk ve fazlasıyla kanıta dayanıyordu.
Mihrac Ural, on devrimcinin dolaylı ya da dolaysız katilidir, dedik. Bu konuda fazlasıyla şahit bulunuyor. Buraya kadar tamam...
Ama yukarıdaki teorilerin açıklayamadıkları başka konular da bulunuyor. Bu başka konular için başka bir teori, ek bir teori gerekiyor. Önce bu başka bilgiler nelerdir, onlara bakalım.
Mihrac Ural tam bir soyguncu, tam bir dolandırıcı. Türkiye’de MİT ile anlaşmak, Suriye’de Muhabarat ile çalışmak mutlaka dolandırıcı ve soyguncu olmayı gerektirmez.
1981 başında Suriye’de iken Bassit Köyü’nde Ebu Malik adlı bir ev sahibimiz vardı. Acilciler bloguna mesaj yazan bir yoldaşın belirttiğine göre, Mihrac Ural, sonraki dönemde Ebu Malik’in köydeki bir arsasına el koymaya kalkmış. (Arkasında Cemil Esad var ne de olsa!). Ebu Malik arsasını bundan zor kurtarmış. Bu olayı polislikle açıklayamayız!..
Sonraki yıllarda şimdi yanında bulunan Levent kendisine bir ev yapıyor. Mihrac Ural evin yarısına sahip çıkıyor. Bunun bir nedeni, “adam bana bağlı kalsın, bağımsızlaşmasın” diyedir. Öte yandan, bu denli para düşkünü olmak polislikle açıklanamaz.
Filistinli örgütlerin deposundan silah çalarken birkaç arkadaşın yakalandığını biliyoruz. Kurşuna dizilmekten zor kurtulmuşlar. Silahlar neden çalınmak isteniyor? Satılıp parasını cebe indirmek için... Filistin davasını savunduğunu söyleyen normal bir polis, normal bir ajan bunu yapmaz, yaptırmaz.
Acilciler, Suriye hesabına bir El Fetih kampına saldırıyorlar. Saldırıda üçü ölüyor, birisi yakalanıyor ve işkence yapılarak öldürülüyor. Bunların kan parasını (kişi başına 50 bin dolar olarak söyleniyor) Mihrac Ural cebine atıyor. Böyle bir davranışı da tek başına polislikle açıklayamayız.
Mihrac Ural 1982 yılında birkaç ay Almanya’da kalıyor ve bu ülkeden ne toplayabildiyse (çadır, para, vb.) götürüyor. Çadırları Bassit’te kurup yazın pansiyon olarak işletiyor. Parası nereye mi gidiyor? Siz de amma safsınız yani...
Başka bir olay var ki, inanılmaz. Suriye’den Avrupa ülkelerine çıkış yapmak isteyenler var. Mihrac Ural, muhtemelen Muhabarat ilişkileri vasıtasıyla bunların çıkışına yardımcı oluyor. Giderlerken üzerlerindeki paranın kendisine verilmesini istiyor. “Yolda bakarsınız bir şey olur” diye de gerekçe gösteriyor. “Paris’te Anadolu-Der’e gidersiniz, paranızı oradan alırsınız” diyor. En az on kişiden 1500-2000 dolar arasında para alıyor. Bu kişiler daha sonra Paris’te Anadolu-Der’e gidip paralarını istiyorlar! İrfan Dayıoğlu en az on kişinin bu taleple derneğe geldiğini söylüyor. Bu paralar ne mi oldu? Siz de amma safsınız yani...
Bunlar gibi başka örnekler de verilebilir. Örneğin, Mihrac Ural’ın eroin işi..
Şimdi bunların hepsini açıklayabilecek bir teori kurabiliriz: Bu dolandırıcılıkların, hırsızlıkların tümünün amacı sermaye birikimidir. Çapulculukta sınır tanımaması ilkel sermaye birikimini hızlı yapmak ihtiyacından kaynaklanıyor. Mihrac Ural, özellikle devrimcilerin üzerinden sermaye birikimini yapmıştır ve Suriye burjuvazisinin bir ferdidir. Polis işbirlikçisi olmak, Muhabarat olmak, devrimcilerin katili olmak da var. Bunlar Mihrac Ural’ın özelliklerini açıklamakta yeterli olmuyor, arada eksik kalıyor.
Bu herif Suriye burjuvazisinin bir ferdidir, yani bizim sınıf düşmanımızdır. Sermaye birikimini devrimcilerin kanı üzerinden yapmış bir sınıf düşmanı. Ne devrimcisi, ne solcusu. Karşımızdaki burjuvazidir. Mafya tipi bir burjuvazi. Mihrac Ural, sermaye birikimini mafya yöntemleriyle yapmış bir burjuvadır.
Mihrac Ural: MİT–MUHABARAT–MAFYA ya da kısaca M TİPİ!..
3 Haziran 2010