BAHÇELİEVLER KATLİAMI'NIN 34. YILI


34 yıl önce, 8 Ekim 1978 günü Ankara Bahçelievler’de Türkiye İşçi Partisi üyesi yedi genç (Latif Can, Efraim Ezgin, Hürcan Gürses, Osman Nuri Uzunlar, Serdar Alten, Faruk Ersan ve Salih Gevence) oturdukları daireyi basan MHP’liler tarafından öldürüldüler. 

Birisi yastıkla boğularak, dördü kafasından vurularak, ikisi ise Eskişehir yolunda öldürüldü. Öldürenlerin başında Abdullah Çatlı vardı. Haluk Kırcı, Ünal Osmanağaoğlu, Bünyamin Adanalı, Ercüment Gedikli, Mahmut Korkmaz ve Kadri Kürşat Poyraz da katliama katılan öteki isimlerdi. 

Abdullah Çatlı Susurluk’taki kamyon kazasında öldü. Ötekiler değişik hapis cezalarına çarptırıldılar ve hapiste kalan son ikisi de AKP hükümetinin gayretiyle zamanından önce tahliye oldu. 

Abdullah Çatlı MHP’li idi, derin devletin elemanıydı. 

Bu sitede açıklandı: Çatlı, Paris’te bulunduğu yıllarda Acilci de oldu. THKP-C/Acilciler adına Fransa’dan politik sığınma hakkı aldı. Referansı da o zamanki Acilciler’in Genel Sekreter Yardımcısı Kemal Bayram (Salih Hoca) idi. Bunun için kaç para ödedi ve bu para Kemal Bayram ile Mihrac Ural arasında nasıl paylaşıldı, bilmiyoruz. 

Biliyor musunuz; Papa suikastına karışanlardan birisi olan Oral Çelik de Acilciler adına pasaport alanlar arasında imiş. Normaldir, beklenir! 

Bunlar 1980’li yılların ortalarında olmuş olsalar gerektir. Bir kaç yıl önce, 1982’de bu örgütle her türlü ilişkimi kesmiştim. Buna rağmen ilk duyduğumda açıkçası yüzüm kızardı. Devrimcilikten vazgeçtik, demokratlıktan da vazgeçtik, ama insan bu kadar düşebilir mi? 

Namlı faşistlere para karşılığında iltica pasaportu alanların uyuşturucu ve kadın pazarlaması konusundaki sonraki marifetlerini duyunca insan artık şaşırmıyor. Bu kadar düşenden artık her şey beklenir. 

Beş devrimcinin katlini, örgütün Muhabarat’a pazarlanmasını, örgüt servetinin cebe indirilmesini ve tanınmış faşistlere para karşılığında iltica pasaportu alınmasını düşündükçe, bu tiplerin gerçek çehresini ortaya çıkararak devrimci harekete ne büyük bir hizmet yaptığımızı daha iyi anlıyorum. 

Hiç bilmiyor değillerdi, ama ayrıntılarıyla öğrendiler. Açıkçası bu kadarını biz de bilmiyorduk ve biz de yeni öğrendik. Bahçelievler katliamının yönetici sanığına Acilciler adına iltica pasaportu almak!.. Böyle bir şey olabileceği kimin aklına gelir? 

Düşmenin sınırı yok ve çamura giren de yürüyor. 


8 Ekim 2012