ACİLCİLER REYHANLI KATLİAMINDA YOKTUR


Reyhanlı katliamının arkasında Mihrac Ural adlı kişinin olduğu basında gittikçe daha sık yer almaya başladı. AKP hükümeti sözcüleri de benzer yönde açıklamalar yapıyorlar. Bazı yayın organları “Katliamın arkasında Acilciler mi var?” diye soruyor.

Bu sitede beş yıla yakın zamandır yazılmış çeşitli yazılarda Acilciler adlı örgütün 1988 yılında fiilen sona erdiği defalarca belirtildi.  

Bu örgütün kurucularından olan benim ve son merkez komitesinde yer alan değişik isimlerin sürekli olarak belirttiği gibi, bu örgüt 1988 yılında fiilî olarak sona erdi.

Mihrac Ural adlı kişi bu ismi kullanmayı sürdürdü. Kendisinin daha Türkiye’den Suriye’ye gitmeden önce Muhabarat ile birlikte çalıştığını da kanıtlarıyla birlikte açıkladık. Acilciler adı, Muhabarat’ın devrimci harekete sızmak için kullandığı örtü durumuna geldi.

Böyle bir örgüt yoktur. Bu katliamla ilgisi de zorunlu olarak yoktur. Adı geçen kişi ve Muhabarat’ın şu veya bu kesimi bu eylemi yapmış olabilir. Bu durum eski Acilciler örgütünün dışında bir olaydır.

Üç yıl kadar önce Mihrac Ural’ın Türkiye’deki bağlantılarından birkaç kişi “Biz Acilciler” adlı bir bildiri yayınlayarak bizi kınadılar. Bu kişiler gözaltına alındılar ve şu anda Adana 6.Ağır Ceza Mahkemesi’nde yargılanıyorlar.

Bu kişilerden Mehmet Yavuz’un avukatıyla birlikte verdiği polis ifadesini yayınladık. Mehmet Yavuz, her tarafta devrimci görünen bu kişi, DYP üyesi olduğunu, bir dönem bu partinin Mersin il başkan yardımcısı olduğunu, genel seçimde partinin aday adayı olduğunu bu ifadesinde açıklıyor.

İşkence söz konusu değil. Sorguda avukat da var ve zaten Mehmet Yavuz’un kendisinin de böyle bir iddiası yok. Bu partinin başkanı eski İçişleri Bakanı ve çok sayıda faili meçhulle suçlanan Mehmet Ağar…

Mehmet Yavuz daha sonra Mehmet Ağar ile olan yakın ilişkisini de açıklayacaktır. Kimin eli kimin cebinde vesselam!

Bu sitede yayınlanan Mehmet Yavuz’un ifadesiyle ilgili yazıları yeniden yayınlıyoruz. Bu yazılar konuk yazıları bölümünün altındaki öteki yazılar bölümüne basılarak 16. sayfada 312-316 nolu yazılar arasında bulunabilir. 



İbrahim Yalçın tarafından yazıldı
Salı, 09 Ağustos 2011, 23:28

MEHMET YAVUZ,  ACİLCİ DEĞİL, DYP MERSİN İL BAŞKAN YARDIMCISI İMİŞ

Bugüne kadar eski bir Acilci ile muhatap olduğumuzu sanıyorduk. Yanılmışız. Mihrac Ural’ın kadim dostu ve demokrasi kahramanı (!) olarak göklere çıkarttığı Mehmet Yavuz denen adam (!) meğer derin devletin kara kutusu, devrimcilerin katili eski Emniyet Genel Müdürü, eski İçişleri bakanı ve DYP genel başkanlığı da yapmış olan Mehmet Ağar’ın parti başkanı olduğu dönemde, DYP Mersin İl Başkan Yardımcısı ve milletvekili adayı imiş.

“BİZ ACİLCİLERdiye açıklama yaptıktan sonra gözaltına alınan DYP Mersin İl başkan yardımcısı ve Mehmet Ağar ile Mihrac Ural’ın yoldaşı olduğunu söyleyen Mehmet Yavuz’un poliste kendi avukatı huzurunda hiçbir baskı altında kalmadan verdiği ifadeyi aşağıda yayınlıyorum. İbretle okunmalıdır.

İfadenin başlangıç bölümünde TC kimlik numarası, adı soyadı, ana ve baba adı, doğum yeri ve tarihi (İslahiye 1957), ikamet adresi, medeni hali, mesleği (uluslararası nakliyatçı) gibi bilgiler yer alıyor. Bunları geçip doğrudan ifadeyi aktarmaya başlıyorum:

« İfadenin alındığı yer ve tarih: Hatay emniyet müdürlüğü terörle mücadele şube müdürlüğü 28/03/2010 saat 17/30

İsnat edilen suç: THKP/C-ACİLCİLER terör örgütü adına faaliyet göstermek, örgüte bilerek ve isteyerek yardım/yataklık etmek, örgüte maddi gelir temin etmek amacıyla çeşitli ticari faaliyetlerde bulunmak, elde edilen bu maddi geliri çeşitli örgütsel faaliyetlerde kullanmak, internet aracılığı ile THKP/C-ACİLCİLER bölücü terör örgütünün alenen propagandasını yapmak.

İfade verene isnat edilen suç anlatıldı, müdafi seçme hakkının bulunduğu ve onun hukuki yardımından yararlanabileceği, müdafiin ifade alma sırasında hazır bulunabileceği, müdafi seçecek durumda değilse ve bir müdafi yardımından yararlanmak istediği taktirde kendisine baro tarafından bir müdafi gönderilebileceği, yakınlarından istediğine yakalandığının derhal bildirileceği, isnat edilen suç hakkında açıklamada bulunmamasının kanuni hakkı olduğu, şüpheden kurtulması için somut delillerin toplanmasını isteyebileceği kendisine hatırlatılıp açıklandı.

İsnat edilen suçla ilgili olarak tarafıma okunan ve form olarak bir nüshası yakalandığım sırada tarafıma verilen haklarımı anladım, susma hakkımı kullanmak istemiyorum. İfademi avukat huzurunda vermek istiyorum demesi üzerine:

Hatay Barosuna kayıtlı 1001 sicilli avukat Ali HABİP yakalama gözaltına alma ve ifade alma yönetmeliğinin 23/d maddesinde belirtilen müdafii sadece hukuki yardımda bulunabilir. Şüphelinin ifadesi alınırken şüpheliye sorulan soruya doğrudan cevap veremez. Onun yerini aldığı izlenimi veren herhangi bir müdahalede bulunamaz maddesi kendisine okunduktan sonra ifade alma esnasında yapacağı tüm müdahale ve yönlendirmelerin tutanağa geçirileceği kendisine hatırlatıldıktan sonra ifadeye başlandı.

SORULDU: ÖZGEÇMİŞİNİZİ ANLATINIZ?

CEVABEN: Ben 1957 yılında İslahiye ilçesinde doğdum. İlk ve orta öğrenimimi Mersin ilinde bitirdim. Antakya Eğitim Enstitüsünde 1978 yılında mezun oldum. Hatay ili Samandağ ilçesi ve belen ilçelerinde 3 yıl öğretmenlik yaptım. Bir süre İskenderun Osmanlı Bankasında çalıştım. 12 Eylül ihtilalinde siyasi olaylar nedeniyle tutuklandım. Yedi buçuk ay kadar cezaevinde kaldıktan sonra, beraat ettim. Ancak devlet memurluğu yapmam yasaklandığı için ben de ticarete başladım ve halen de ticaretle uğraşıyorum. Annem babam sağ olup İslahiye ilçesinde ikamet eder, biz aynı anne ve babadan olma dört kardeşiz. Halen Mersin ilinde ikamet etmekteyim.

SORULDU: EHLİYET VE PASAPORTUNUZ VAR MI, DAHA ÖNCE YURT DIŞINA LEGAL VEYA İLLEGAL OLARAK ÇIKTINIZ MI AÇIKLAYINIZ?

CEVABEN: İskenderun ilçesinde alma ehliyetim var. İlk olarak pasaportumu Hatay ilinde aldım, son pasaportumu ise Mersin ilinde aldım. Yurtdışına illegal çıkış yapmadım. Ancak legal yollardan çeşitli ülkelere çıkmışlığım vardır.

SORULDU: AİLENİZDEN DAHA ÖNCE GÜVENLİK GÜÇLERİ TARAFINDAN GÖZALTINA ALINAN VE HAKKINDA YASAL İŞLEM YAPILAN OLDU MU AÇIKLAYINIZ?

CEVABEN: Ailemde şu ana kadar gözaltına alınan olmamıştır.

SORULDU: HERHANGİ BİR PARTİ, SENDİKA, DERNEK, VAKIF VEYA KURULUŞA ÜYE MİSİNİZ AÇIKLAYINIZ?

CEVABEN:  2006-2007 yıllarında MERSİN ilinde Doğru Yol Partisinde (DYP) İl Başkanı yardımcılığı yaptım. 2007 Milletvekili seçiminde Doğru Yol Partisinden aday dadayı olarak çalışma yaptım. Aynı partiye üyeliğim devam etmektedir. Mersin ilinde Uluslararası Nakliye Organizetörler Derneği UNKODER Yönetim Kurulu Başkanıyım. Mersin Ticaret Odası üyesiyim. Bunların dışında herhangi bir yere üyeliğim yoktur. »

Bu günlük bu kadar. Mehmet YAVUZ’un 10 sayfadan oluşan ve avukatı huzurunda verdiği emniyetteki ifadesini yayınlamaya devam edeceğiz.

MEHMET YAVUZ’a DİKKAT !!!

Bir önceki yazımda “sözün bittiği yerdeyiz, hatta sözün bittiği yeri de çoktan geçtik” diye yazmıştım. Mehmet Yavuz’un bu ifadesi elime geçtiği zaman şaşırmadım aslında. Bu zat-ı muhterem’in karanlık bir adam olduğunu biliyordum. Belgeleriyle ispat edemiyordum ama biliyordum.

Alenen bilinen herkesin yakından tanığı olduğu ve tüm suçlarını bildiği Mihrac Ural ile bu adamın “kadim dostuz” denecek kadar arkadaşlığı yoldaşlığı olmasının elbette bir anlamı vardı. Bu ilişkinin normal bir arkadaşlık ilişkisi olması elbette mümkün değildi. Bu ilişkideki asıl nedenin derin ihanet ilişkisi olması gerekiyordu.

Sır ortadan kalkmıştır. İlişkinin iğrenç yüzü açığa çıkmıştır. Mehmet Yavuz - Mihrac Ural ilişkisinin perde gerisindeki karanlık yüz Mehmet Ağar’dır.

Mihrac Ural’ın “kadim dostu” Mehmet Yavuz’un 2006-2007 tarihleri arasında Mersin’de Doğru Yol Partisi İl Başkanı Yardımcısı  olduğunu bilen var mıydı? 

Mersin’de yaşayan devrimcilere soruyorum. Mersin’de yaşayan eski Acilci yoldaşlara soruyorum. Mehmet Yavuz daha geçen sene “BİZ ACİLCİLER” diye yazı yazıp internette yayınlamadı mı? Bu yazıda bizleri ne diye karalıyordu? Hatırlayan var mı?

Bizleri, “Bu hainler şanlı şerefli tarihimizi karalıyorlar” diye hokkabazlık yapmıyor muydu?

Heyhat! Ne günlere kaldık. Mehmet Ağar denilen derin devletin kara kutusu bir katilin Mersin gibi son derece stratejik bir şehirde İl Başkanı Yardımcısı olan ve halen bu partinin üyesi bulunan aşağılık bir adam, “ACİLCİLER’in şanlı şerefli tarihi karalanıyor” diye bize saldırıyor.

2006-2007 tarihleri arasında Mersin DYP İl başkan yardımcısı olan ve aynı partiden Milletvekili Aday Adayı olarak çalışma yapan bu “Acilci”nin kim olduğunu kendi kaleminden öğrendik.

Bu ifade tutanağı elime geçer geçmez ilk olarak M. Burgaz’ı aradım. Mehmet Yavuz’un DYP il başkan yardımcılığı yaptığını bilip bilmediğini sordum. Hiç şaşırmadı. “Bilmiyorum. Her şey beklenir” dedi.

Mehmet Yavuz 2006-2007 yıllarında arasında Mersin DYP il başkanı yardımcısı ve milletvekili aday adayı olacak kadar yükseldiğine göre, bu partiye üyeliği ve bu parti içerisindeki “militan mücadelesi” çok eski yıllara uzanıyor demektir. Mehmet Ağar’ın Genel Başkan olduğu bir dönemde İl Başkanı Yardımcısı ve milletvekili aday adayı olabilen bir kişinin Mehmet Ağar tarafından özgeçmişinin bilinmeyebileceğini düşünecek kadar saf olmadığımıza göre bu ikili arasındaki yoldaşlığın özel bir yeri ve önemi olması gerekiyor.

Öyle ya, Mehmet Ağar gibi  Emniyet Genel Müdürlüğü ve İçişleri Bakanlığı yapmış ve devletin tüm istihbarat bilgisine hakim bir kişinin Acilci bir zat-ı muhteremi İl Başkanı Yardımcısı olarak kabul etmesi bilgi eksikliğinden olamaz, olsa olsa bilgi fazlalığındandır. Bu fazlalığın adı, Mihrac Ural’dır.

DEVRİMCİLER, ESKİ ACİLCİ YOLDAŞLAR SUSMAYINIZ

Mehmet Ağar’ın İl Başkan Yardımcısı Mehmet Yavuz, Acilciler örgütünün Genel Sekreteri olduğunu söyleyen Mihrac Ural’a “sen ne büyük bir adammışsın” diye iltifat ediyor.

Acilciler örgütü Genel Sekreteri olduğunu iddia eden sahtekâr, Mehmet Ağar’ın il başkanı ve milletvekili adayı Mehmet Yavuz adlı puşta “demokrasi kahramanı kadim dostum, 30 yıllık yoldaşım” diye karşı iltifatta bulunuyor. Bu pisliklerin altını kurcaladığımız zaman altta Mehmet Ağar adlı derin devletin kara kutusu çıkıyor. Hep birlikte ele le her türlü pis ilişkiler içersinde esrar eroin ticaretinden tutunuz da, kara para aklama ve sahte şirketler kurup bu görüntüler adı altında ihalelere girmek suretiyle insanları dolandırıyor ve milyonlar kazanıyorlar.

Önümüzdeki günlerde yazacağım. Mihrac Ural Ankara’ya geliyor ve toplantılar yapıyorlar. Kimle yapıyorlar?

Mehmet Yavuz daha düne kadar bas bas bağırıyordu. “Benim Mihrac Ural ile ticari bir ilişkim yoktur. Böyle bir ilişkinin varlığını ispat etmeyen namussuzdur” diyordu. Birkaç gün sonra yazacağım. Ne tür ticari ilişki içersinde olduklarını Mehmet Yavuz’un kendi kaleminden yazacağım. Namussuz olanın kim olduğunu herkes öğrenecek.

Hadi bakalım Mehmet Yavuz, şimdi de aynı şeyi söyle de görelim. İnkâr etsene. Yalandır desene. Bu ifade uyduruk ifadedir, ben böyle bir şey söylemedim desene. Mihrac Ural ile ticari ilişkim yoktur, biz sadece arkadaşız demeye devam etsene. Mehmet Ağar adlı katille siyasi bir ilişkim yoktur desene.

Açık konuş. ACİLCİ MİSİN? DYP Üyesi misin? DYP üyesi isen, senin Acil lafını ağzına almanın anlamı nedir? DYP il başkan yardımcıları ne zamandan beri Acilciler’in tarihine sahip çıkar oldu? DYP il başkanları ve bu partiden milletvekili aday olan namussuzlar ne zamandan beri komünist bir yoldaşımızın, Nebil Rahuma’nın akıbetini araştırır oldu?

Bir yandan kendi sitesinde Ergenekon tutuklusu subayların propagandalarını yapacaksın, öte taraftan Nebil Rahuma’yı arayacaksın. Bir elin Mehmet Ağar’ın paçasında olacak, öbür elin Mihrac Ural’ın omuzunda.

Bak evladım, sana bir ağabeyi nasihatı vereyim. Sen devrimcilerin kim olduklarını tanımamışsın. Sen bir zavallı aptalsın. Üç senedir ne yaptığımızı görmedin mi? Çırılçıplak edip sokağa saldığımız Mihrac Ural’ı, Mehmet Ağar’la birlikte giydirip tekrar sokağa salacağınızı mı zannediyorsunuz?

Yapamazsınız bunu, yanlış ata oynuyorsunuz. Başkasını arayın. Genel Başkan’ım dediğin o katil Mehmet Ağar’a söyle. “O iblis’in işi bitmiş, bundan bir bok olmaz, artık biz başka bir iblis arayalım” de. Mihrac Ural’ın boynuna doladığımız yuları çıkartıp boynuna papyon da taksanız yapamazsınız.

Seni seni senin kaleminden yazmaya devam edeceğim Mehmet Yavuz.

Demek sen yaptığın her şeyi önceden devlet yetkililerini bilgilendirerek yaparsın, öyle mi? Mehmet Yavuz, hazırlığını şimdiden yap. Yakında yazacağım. Yaptığın her şeyi önceden bilgilendirdiğin devlet yetkilileri kim? Sakın ola ki bu yetkili kişi, Genel Başkan’ın Mehmet Ağar olmasın?

İyi düşün ve dikkatli cevap ver soytarı. Burada, bugün bir bölümünü açıkladığım belgenin aynısı senin önünde de duruyor. Aynı davada yargılanan bir bölüm başka kişinin de önünde duruyor. Bir kez daha oku ve çarpıtma olur mu? Altında senin ve avukat’ın Ali Habip’in imzası bulunan belge elimde duruyor. Benden söylemesi.

(Devam edecek)

Not: Mehmet Ağar’ın Mersin il başkan yardımcısı Mehmet Yavuz hakkında daha fazla bilgisi olan arkadaşlar için e-post adresimi yazıyorum buradan bana ulaşabilirler ve bilgi belge gönderebilirler. Bilgi ve belge gönderecek olan arkadaşlarımızın isimleri kesinlikle gizli kalacaktır, bundan emin olabilirler.
Bu dava başladığı tarihte, özellikle Adana ilinde bulunan arkadaşlarımızın bu davayı yakından takip etmeleri de son derece önemlidir. Tarihimiz içine sızmış ahlaksızları teker teker kulaklarından tutup ortalığa çıkartarak tıpkı Mihrac Ural, tıpkı ucuza kapatılmış Beşir Kanmaz ve tıpkı Mehmet Yavuzgibilerini çırıl çıplak edeceğiz.

12 Mayıs 2013


*